Cape Cod'un En İyisi

Ana Beş Şey Cape Cod'un En İyisi

Cape Cod'un En İyisi

Babam, Cape Cod Kanalı'nı (70 mil uzunluğundaki yarımadayı anakara Massachusetts'ten ayıran ince su şeridi) geçerken bir tekne görürseniz, iyi hava koşullarının garanti edildiğini söylerdi. Ford Pinto istasyon vagonumuz Sagamore Köprüsü üzerinde sallanırken, ağabeyim ve ben alınlarımızı pencereye dayayıp bir manzara görmeyi umardık. Bu güne kadar, köprüye her çarptığımda dini olarak suyu tarıyorum. Gerçek dünyayı geride bıraktığıma dair kendime verdiğim bir işaret ve bu, o ilk tuzlu hava kokusu ya da yol kenarındaki kumla karışık çam iğnelerinin görüntüsü kadar güven verici.



Ben büyürken, ailem Chatham ya da Dennis'te kiremitli kulübeler kiraladı ya da arkadaşlarla Provincetown'da bir sahil dairesinde ya da Harwich'te Viktorya tarzı bir evde kaldı. Cape Cod'da bir tatil basit zevklerden ibaretti: büyükbabamla Chatham asma köprüsünde balık tutmak, Dennisport'ta golf oynamak, Wellfleet Drive-In Theatre'da film izlemek (orada Jaws'ı gördüm ve ülkenin yarısı gibi dehşete kapıldım) yıllar sonra suya girmek). Güneşli sabahlarda, National Seashore'un geniş, vahşi kumsallarına yürüyüş yapmak mı yoksa yakındaki Nantucket Sound'daki sakin koylardan birine gitmek mi arasında tartışırdık. Gri günler, ailemiz galerileri keşfederken, kardeşim ve ben bir oyuncak dükkanında spin-art başyapıtları yaratacağımız Provincetown'a kaçmak anlamına geliyordu. Cape'e yapılan hiçbir gezi, yol kenarındaki bir kulübede kızarmış istiridye tabağı olmadan tamamlanmış sayılmazdı.